Ankara Şubesi, Başbuğ Alparslan Türkeş'i vefatının 13. yıldönümünde “Günümüzde Türklüğün Meseleleri” konulu Panelle andı

2010-04-05

İlk konuşmayı yapan, Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı, Sayın Türkan Hacaloğlu sözlerine, Cumhuriyetimizin kurucusu Yüce Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatan bölünmez bütünlüğü için şehit olan aziz şehitlerimizi, milliyetçilik meşalesini siyasi hayatımıza taşıyan, on üç yıl önce ebedi âleme göç eden, Türk milliyetçiliğinin büyük lideri Alparslan Türkeş Bey’i bugün bir kere daha saygı, sevgi ve rahmetle anarak başladı. Merhum Başbuğ’un, ömrünü Türk milletine adamış, Türk fikir, ülkü ve dava adamı yönüyle cumhuriyet tarihimizin yetiştirdiği nadir devlet ve siyaset adamlarından birisi olduğunu vurgulayan Sayın Hacaloğlu, onun aynı zamanda, cesur bir asker ve etkili bir siyasetçi olarak, fikir ve siyaset dünyamızda öne çıkmış unutulmaz bir lider olduğunu vurguladı. Hacaloğlu ayrıca, Merhum Başbuğ’un, bütün hayatı boyunca,  Türk milliyetçiliği fikrine canlı ve dinamik bir hareket kazandırarak, Atatürk’ten sonra küllenen Türk milliyetçiliği fikrini yeniden alevlendirdiğini ve milliyetçilik meşalesini gelecek nesillere emanet ettiğini belirtti. Alparslan Türkeş, sadece Türkiye’de değil Türklerin yaşadığı bütün coğrafyalarda etkisini göstermiş, son yüzyılın önemli şahsiyetlerinden biri olarak tarihte iz bırakan liderler arasında yerini almış ve dünya Türklüğünün gurur abidesi olmuştur. Salondaki ülkücü gençliğe de seslenen Sayın Hacaloğlu, Başbuğ’un “Gençler, hepiniz birer Türk bayrağısınız, bayrağı kirletmeyin, lekelemeyin, yere düşürmeyin.”şeklindeki vasiyetini de bir kez daha hatırlattı.

Konuşmasının ikinci bölümünde ise Sayın Hacaloğlu, son zamanlarda toplumun değer yargıları ile devletin değer yargılarının çatışma içine sürüklenmek istediğine dikkat çekti. Ayrıca, yıllardır yabancı kültür ve ideolojilerin etkisi altındaki bir kısım basın, medya; milli benliğimizden kopmuş sözde aydın ve idareciler kadrosunun, yanlış teşhis ve tedbirleri yüzünden, milletimiz ve devletimizin, 21. yüzyılın ilk yarısında tarihimizin en buhranlı ve en kritik dönemlerinden birini yaşamakta olduğunu da vurgulayarak, Türk devletinin asli kurucusu olan Türklüğün tartışılır hâle geldiğini belirtti.

Protokol konuşmasında ikinci sırayı, MHP Ankara Milletvekili Sayın Tuğrul Türkeş aldı. Sayın Türkeş konuşmasında, Türk Ocakları Ankara Şubesi’nin, Merhum Türkeş anısına düzenlenen panele katılmış olmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, Sayın Türkeş’in burada anılmasının, fâni olan her insana nasip olamayacağını vurguladı. Sayın Tuğrul Türkeş,  konuşmasının başında rahmetli babasının, hayatındaki ilginç noktalara değinerek, bu noktalardan önemli gördüğü iki husussu dile getirdi. Birincisi, Rahmetli Başbuğ’un Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın direktifi ile Kara Harp Okuluna girmesidir. İkinci husus ise, 1938 yılında Kara Harp Okulundan mezun olan Rahmetli Türkeş’in, henüz genç bir teğmen iken Atatürk’ün vefatı sonrasında, Ankara’da mezarının başında nöbet tutmasıdır. Sayın Türkeş ayrıca, Atatürk’ün fikirlerinin daha sonra babasının, siyasi hayatına ışık tuttuğunu belirtti. Konuşmasının ikinci bölümünde Türk milliyetçiliğinin meselelerine değinen Sayın Tuğrul Türkeş, Türk Milliyetçiliğinin başlangıcının Mareşal Fevzi Çakmakla başladığını belirtti. Ayrıca, Milliyetçi Hareket’in değişik adlar altında, Türkiye’nin tek sivil Milliyetçi hareket olduğunu vurguladı. Rahmetli Türkeş’in askerlik hayatının yirmi iki yıl sürdüğünü vurgulayan Sayın Türkeş, Başbuğ Türkeş’in, otuz sekiz yıllık siyasi hayatında, hem asker hem de siyasi kimliği ile ömrünün sonuna kadar Türk milletine hizmet ettiğini vurguladı.

Anma programımızın panel bölümünde, alanında Türkiye’nin önde gelen hocaları söz aldı. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un yaptığı panelde sırasıyla, Prof. Dr. Mustafa Kafalı, Doç Dr. Hasan Ali Karasar, Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran ve Prof. Dr. Eşem Atay, panel konuları ile ilgili söz aldılar. İlk konuşmacımız Prof. Dr. Mustafa Kafalı “Türklerde Lider ve Liderlik” konulu konuşmasında, Türklerin liderlik vasfını, tarihin çok eski dönemlerinden günümüze kadar örneklerle açıkladı. Oğuz Kağan’dan başlayarak, Ziya Gökalp, Hüseyin Nihal Atsız, Hüseyin Namık Orkun, Orhan Şaik Gökyay gibi milliyetçi camianın mefkûre insanlarını anlatan Sayın Prof. Dr. Kafalı ayrıca, rahmetli Başbuğ ile Türk milliyetçiliği davasında, yaşadıkları dönemde karşılaştıkları güçlükleri, acı-tatlı anları salondaki misafirlerle paylaşarak, Türkeş’in bir dava adamı olarak liderlik yönü üzerinde durdu.

İkinci konuşmacımız, Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hasan Ali Karasar ise “ Türk Dünyası ve Türkiye” adlı sunumunu yaptı. Konuşmasında, ağırlıklı olarak Türk Dünyası’nın problemlerinden bahseden Sayın Karasar, bu konuda Türk milliyetçilerinin, Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını kazandıkları dönemlerde başvurulan kişiler olduğunu vurguladı. Son yirmi yılda “Türk Birliği”ni geliştirme hareketleri üzerinde de duran konuşmacımız, ağrılıklı olarak bağımsız Türk cumhuriyetlerinin kendi aralarında yaptıkları işbirliği zirvelerini de salondaki dinleyicilerin dikkatine sundu.

Panelimizde üçüncü sırada söz alan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sayın Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran da “Günümüzde Milli Birlik” konulu konuşmasını yaptı. Konuşmasına, Rahmetli Başbuğ’u anarak başlayan Prof. Dr. Taşkıran, Alparslan Türkeş’in sadece Türk milliyetçiliğinin değil, onun tüm Türk dünyasının lideri olduğunu vurgulayarak, Rahmetli Başbuğ’un, Türk’e Türklüğünü öğreten bir lider olduğunu vurguladı.

Son konuşmacımız, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sayın Prof. Dr. Eşem Atay  “Türk Devletinde Anayasa Problemi”ni dinleyicilerimizle paylaştı. Prof. Dr. Atay, konuşmasında Rahmetli Başbuğ’u anma toplantısında konuşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Anayasa hukukçusu sıfatıyla, ağırlıklı olarak Türkiye’nin cumhuriyetten günümüze yaptığı Anayasalardan bahsederek, günümüzdeki Anayasa tartışmalarını değerlendirdi.

Panelimiz dinleyicilerden gelen soruların cevaplanmasıyla sona erdi.