• Galip Erdem Paneli

    Galip Erdem Paneli

  • Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Yeri

    Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve...

  • Cumhuriyet Döneminde  Türk Hukuk Sistemindeki Gelişmeler

    Cumhuriyet Döneminde Türk Hukuk Sistemindeki...

  • Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

    Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

  • Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları

    Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları


“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”

 
Ana sayfaArşivAnkara Şubesi Vefatının 14.Yılında Türk Milliyetçiliğinin Efsane Lideri Alparslan Türkeş'i Andı

Ankara Şubesi Vefatının 14.Yılında Türk Milliyetçiliğinin Efsane Lideri Alparslan Türkeş'i Andı

2011-04-10

            “Ortadoğudaki Gelişmeler ve Yansımaları” konulu panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Dursun Yıldırım, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, Prof. Dr. Haydar Çakmak ve Prof. Dr. Üçler Bulduk katılmıştır.

            Alparslan TÜRKEŞ'in hayatını konu alan sinevizyon gösterisinden sonra Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı Türkân Hacaloğlu, yaptığı açış konuşmasında Alparslan TÜRKEŞ'in liderlik özelliklerini anlatarak şunları söylemiştir:                       

            “80 yıllık ömrünü Türkiye ve Türk milliyetçiliği için harcayan, bu uğurda çeşitli işkenceler, tabutluklar, sürgünler, sevinçler, üzüntüler yaşayan Türk milliyetçiliğinin ve Ülkücü Hareketin efsane lideri Türkeş, zekâsı, otoritesi, karizması, ülkü ve dava adamı yönüyle Cumhuriyet tarihimizin yetiştirdiği nadir devlet adamlarından biriydi. O, cesur bir asker ve etkili bir siyasetci olarak fikir ve siyaset dünyamızda öne çıkmış bir liderdi. Türk Milliyetçiliği fikrine canlı ve dinamik bir hareket kazandırmış; milliyetçilik meşalesini gelecek nesillere emanet etmiştir. Alparslan Türkeş son yüzyılın önemli şahsiyetlerinden biri olarak tarihte iz bırakan liderler arasında yerini almıştır. Türk Milleti'nin ve bütün Türk Dünyasının tarihine adı yazılarak Dünya Türklüğünün gurur âbidesi olmuştur.

            “Türk Devletinin yenilmez zinde hayat gücü ve Türk milletinin teminatı ve istikbali gençliktir. Ülkücüler, insanlık alemi içinde ne uşak olmayı ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcılarıdır” diyen Türkeş’in bu gün aradan 14 yıl geçmesine rağmen hala milyonların O’nun fikir ve idealleriyle yoluna devam ettiğine dikkat çeken Başkan Türkân Hacaloğlu, şunları söyledi:

            “Bu gün milletimiz  21. yüzyılın ilk yarısında tarihimizin en buhranlı, en kritik hayati günlerini yaşamakta, Türkiye'yi yakından ilgilendiren Ortadoğu ateş çemberi altında cayır cayır yanarken, alevlerinin Türkiye'yi de saracağı endişesi giderek yayılmakta, Ortadoğuda oynanan oyunların Türkiye üzerinde de provaları yapılmaktadır.Rahmetli Türkeş'in Türkiye'nin geleceği ve refahı için büyük idealleri vardı. Onun amacı özetle; Türk vatandaşlarını bir ideal etrafında birleştirmek, böylece ülkede birlik ve bütünlüğü sağlayarak kalkınmış, refah seviyesi yükselmiş, dünya devletleri arasında gücü kabul edilmiş, sözü dinlenir bir ülke haline getirmekti. Bu şekilde Türkiye’yi Türk Dünyasının, hatta İslâm dünyasının önderi yapmaktı.
Bu anlayış çerçevesinde baktığımızda bugün neler oluyor? Ülkemizde birlik ve beraberlik ülküsü kundaklanıyor, etnik unsurlar her gün tahrik edilerek ayrışmanın sağlanması için gayret sarfediliyor.     

            Milli devlet niteliği taşıyan ülkemizin vatandaşlarının adı olan Türklük bir etnisite derecesine düşürülerek itibarsız hale getirilmek istenmektedir. Türk milliyetçilerine “kafatascı, ırkçı, bunlar kafatası ölçer” diyenler asıl kafatascı sizsiniz. Çünkü bu ülkenin insanlarını 36 parçaya bölelerek asıl ırkçılığı, kafatascılığını sizler yapıyorsunuz. Sizler acaba 36 parçanın hangi parçasına kendinizi koyuyorsunuz merak ediyorum. Benim gibi merak edenler herhalde vardır. Atatürk “Devletin adı Türkiye Cumhuriyeti, Milletin adı Türk Milleti’dir” derken ırçılık mı yapyordu? Bana sorarsanız ben bir Türküm, Türk milliyetçisiyim, Türk vatandaşıyım. Ömrümün sonuna kadar da gururla böyle yaşayacağım. Türküm, Türk vatandaşıyım diyen herkesin de bu duyguları taşıdığı inancındayım. Atatürk'ün deyişiyle bir kere daha haykırıyorum: Ne Mutlu Türküm Diyene!
Ülke bütünlüğünün, insan hürriyeti ve yaşamı kadar önemli olduğuna inanan birisi olarak bugün endişeliyim. Son zamanlarda bir kısım basın ve medya bölücülerin borazanı haline geldi. Sabah akşam beyin yıkamaya devam ederek milletin moral değerlerini yok etmek için adeta birbirleriyle yarışır duruma geldi. Rahmetli Türkeş Bey'in Türk milletinin geleceği hakkındaki endişeleri bir bir gün yüzüne çıkmaktadır.

             Mesela mahalli idarelerin güçlendirilmesi adı altında federasyona giden yol aranmakta, “yıllarca dilimizi kabul ettirmek için mücadele ettik, dilimizi kabul etmek mecburiyetinde kaldılar, biraz daha gayret sarf ederek coğrafyamızın adını kabul edecekler” deme cüretini gösterenlere devletin savcıları suskun.
Sivil itaatsizlik adı altında devlet köşeye sıkıştırılmak istenmekte, ülke bölünmenin eşiğine getirilmektedir.
Günümüzde yoksul vatandaşlarımız bulgur, pirinç, makarna peşine koşar hale getirilmiştir.
Türk Dünyası ile irtibat kopmuş, Ermenistan'ı memnun edeceğiz diye kardeş Azerbaycan küstürülmüştür.
İslam dünyası ile durumumuz içler acısı. Büyük devletlerin gerisine takılıp gidiyoruz; NATO'nun Libya'da ne işi var diyorlar, bir bakıyorsunuz NATO ile beraber kendimizi Libya'da buluyoruz. Bu nasıl bir çelişki

            Eğer günümüzde ülkenin birlik ve bütünlüğü tartışılıyorsa, Türklük ve Cumhuriyetin temel değerleri tartışma konusu ediliyorsa rahmetli Türkeş Bey'in Türk milletine çizdiği vizyon üzerinde daha ciddi düşünmemiz gerekmez mi? O, “İslâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflettir” diyerek  İslâmiyetle Türklüğü birbirinden ayrılmayan iki değer olarak görüyordu.

            Ayrıca vatandaşlar arasında ayrılık gözetmeyen Türkeş Bey “Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağ kuracağız” diyordu. Onun amacı Türk milliyetçiliğini iktidar yapmaktı. Kendisi fani oldu ama fikri mutlaka iktidar olacak.

            Türkeş Bey “Cesaret, yüreklilik,atıganlık olmayan hiç bir dava başarıya ulaşamaz” demişti. Cesur, yürekli, atılgan Türk milliyetçileri, zaman bölünme değil bütünleşme, ayrılık değil birleşme zamanı! Mehmet Âkif diyor ki, “Tefrika girmeden bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekleri onu top sindiremez”

            Türklüğün bağımsız kalesi olan Türkiye Cumhuriyeti devletini tarih sahnesinden silmek isteyenler dün başarılı olamadılar. Bugün de başarılı olamayacaklar. Tarih yaratmış, çağlar değiştirmiş bu millet ebediyyen bağımsız ve hür yaşayacaktır.

            Sözlerimi Atatürk'ün şu sözleriyle bitirmek istiyorum; “Bu memleket tarihte Türktü, bugün de Türktür ve ebediyyen Türk olarak yaşayacaktır. Ne mutluTürküm diyene!”

            Başkan Türkân Hacaloğlu, konuşmasının başında panelin birlikte düzenlemesinde her türlü gayreti gösteren G.Ü.İ.İ. Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadir Arıcı’ya ve   Türk Ocakları Ankara Şubesince Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirdikleri her türlü faaliyette kendilerinden desteklerini esirgemeyen Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza AYHAN'a  Türk Ocakları adına teşekkür etti.

            Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Kadir Arıcı'da Alparslan Türkeş'in Türk milliyetçiliğine yaptığı hizmetlerini özetleyen konuşma yapmıştır.

Daha sonra panele geçilmiş, oturum başkanlığını Prof.Dr.Dursun Yıldırım'ın yaptığı toplantıda, Prof.Dr. Ümit Özdağ, Prof.Dr. Haydar Çakmak, Emekli Tümgenaral Armağan Kuloğlu ve Prof.Dr. Üçler Bulduk Orta Doğu'daki Gelişmeler ve Yansımaları anlatan konuşmalar yapmışlardır.     
Kalabalık bir dinleyici kitlesinin heyecan ve dikkatle takip ettiği toplantı, soru cevaplarla sona ermiştir.

Paylaş

O Sadece Mustafa Kemal Değil, O TÜRK’ÜN ATASI ATATÜRK’TÜR

Türk milletinin ve mazlum milletlerin kötü talihini değiştiren üstün kişiliği ile çağa damgasını vuran büyük önder ATATÜRK’Ü aramızdan ayrılışının 83.Yıl dönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz.

Tarihte bin yılda bir gelebilecek üstün nitelikli devlet ve fikir adamı ne mutlu ki Türklüğün en zor günlerinde bizim milletimize nasip oldu. O’nun üstün devlet ve fikir adamlığı sayesinde vahşi Batının “hasta adam” olarak nitelendirdiği Osmanlı Devleti’nin külleri arasından bugünün güçlü modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu cumhuriyetin evlatları olarak da biz bağımsız lâik ve demokratik Türk devletini kanımızın son damlasına kadar koruyup yaşatacağımıza and içmişiz…

Vatanı, milleti, namusu, şan ve şerefi için hayatını feda etmekten çekinmeyen, yolundan ve sözünden dönmeyen, vatan yaptığı her yerde, ilim ve kültür meşalesini tutuşturan insan Türk’tür. İşte o Atatürk’tü.

Gazi Mustafa Kemal “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek özünü bu sözle ifade etmiştir. 

Büyük adamlar ancak büyük milletin bağrından çıkar. Bir düşünürümüz ‘’Türk Milletinin portresini sadakatle çiziniz o zaman Atatürk’ün portresini çizmiş olursunuz’’ der.

O çok özel bir şahsiyetti. Çünkü O şahsi ihtiraslarını millet yolunda hizmet gayesine veren bir Türk’tür.

O Kişi oğlu kişi değil, bir ülkü bir düşünce sistemi medeni hayatın gücü kaynağıdır.

O insanlık idealine aşık, faziletin timsali, karanlığa düşmüşlerin ümit ışığı ve meşalesidir. Çekin ellerinizi Atatürk’ümüzün üzerinden onu sağa sola götürmeyin. Onun adını ucuz politikalarınızla kirletmeyin. Çünkü O milli dehânın tam Kemâlidir. Türk’ün hem celâli hem cemalîdir.

 Asırlar boyunca hür yaşamış bu milletin gözü pek alnı açık vicdanı temiz Türk! Atatürk.

Vurunca kılıç kesmeyen, bir acı sözle devrilen zalimlerin başına balyoz, acizlerin derdine derman kaya gibi sert, ipek kadar yumuşak, insanlık tarihinin onuru Türk! Atatürk.

Omuzuna attığın gurbet heybesiyle dağlara, ovalara, vadilere medeniyet tohumlarını eken, geçtiğin her yerde uyuyan insanları uyandıran, aydınlığa kavuşturan Türk! Atatürk

“Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyetine kast eden düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olur” demiştin.

Cumhuriyeti emanet ettiğin Türk Gençliği galibiyetin mümessili olarak Vatanı böldürüp bayrağını asla indirmeyecektir…

İktidarda olup gaflet ve delalet içinde onları uyandıracak, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini daima koruyacak milletine ve devletine sahip çıkmak en büyük ülküsü ve ideali olacaktır. Her şeye rağmen bil ve inan ki Türk milletinin düzenini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmek isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir.

“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onun top sindiremez.

Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır.

Sen sahip olursan bu batan batmayacaktır.”

Aziz Atatürk kurduğun son Türk Devletini ecdadımızın son yadigarını aziz vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere arkanda bıraktığın Türk Gençliği asla müsaade etmeyecektir. Ellerine tutuşturduğun ilim, irfan meş’alesini söndürmeden ebediyete kadar taşıyacağına inanıyorum. Naçiz vücudun toprak oldu ama Türk devleti milletiyle sonuna kadar yaşayacaktır. Mehmetçik nöbetini tutuyor, vatanını kahramanca savunuyor. Rahat uyu Atam.

O Türklüğün eşsiz lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnetle anıyorum. Ruhları şâd olsun.

Türkan HACALOĞLU

Ankara Türk Ocağı Başkanı

İSTİKLÂL MARŞI KABULU

Yayınlar

Sosyal medya