Törenin açış konuşmasını yapan Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı Türkan HACALOÐLU, “Bir milletin hür ve bağımsız olduğunu simgeleyen unsurlardan biride milli marşlardır. TBMM’de 90’ıncı yılını kutladığımız İstiklal Marşı, Türk milletinin kimliğinin kurucu unsurlarını içinde taşıyan bir destandır” dedi. HACALOÐLU şöyle devam etti: “O destan ki, bağımsızlığa yönelen saldırılara kararlılıkla karşı koyan içinde bulunduğu imkansızlıklara ve güç şartlara karşı büyük bir zaferler kazanan büyük Türk milletinin destanıdır. Geçmişimizin aynası geleceğimizin yol göstericisidir. Türk milleti en karanlık günlerini yaşadığı dönemde Akif, ‘Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” diye sesleniyor ve devam ediyor.
Türkan HACALOÐLU
“Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracak şaşarım.”
Ezelden beridir hür yaşayan bu millet bundan sonra da hür yaşayacak,korkmadı korkmıyacak.Yüce Türk Milletini dün olduğu gibi bugün de bölmeye parşalamaya yeltenenlere müsaade etmiyecek, aziz miletimizin mensupları bayrağımızı ebediyyen dalgalandıracak,Türk adını yer yüzünde tek Türk kalıncaya kadar yaşatmak için mücadele edecek.Hiç şüphe olmasınki; bizler ve siz geleceğin Âkifleri bu millî emaneti sahipsiz bırakmıyacak ve ona olan inanç ve bağlılığımızla yüreklerimizde sonsuza kadar taşıyacak ve yaşatacağız.Ve aramıza ayrılık tohumları ekmek isteyenlere dur diyecek.
“İstiklal Marşımız çok kıymetli bir emanettir”
Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı HACALOÐLU, konuşmasını şöyle noktaladı: “Milli marşımızın kabul edildiğinden itibaren gururla sevinçle ve coşkuyla söylediğimiz İstiklal Marşımız toplumumuzda milli şuuru pekiştiren, milliyetçilik duygusunu canlı kılan, vatan sevgisini ve inancını canlı tutan çok kıymetli bir emanettir.”
Prof. Dr. Rıza AYHAN
Açışta konuşan Gazi Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Rıza AYHAN ise, “Gazi Üniversitesi cumhuriyettir, cumhuriyetin temel felsefesidir. Üniversitemizin 85’inci kuruluş yılını kutlamaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi. Gazi Üniversitesinin 1926 yılında kurulduğunu anımsatan Rıza AYHAN, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini Türk gençliğine emanet ettiğini söyledi. Muasır medeniyet seviyesine eğitimle çıkılabileceğini ifade eden Ayhan, “Cumhuriyet ilk kurulduğunda okuma-yazma oranı yüzde 10’un altındaydı. Yokluk yıllarında öğretmen yetiştirmek için Ankara’da içinde bulunduğumuz bu muhteşem bina yaptırıldı. Bunun nedeni eğitime verilen önemdi” diye konuştu.
“Mehmet Akif, o tarihte kendi ruhundaki
düşünceleri damla damla satırlara aktarmıştır”
Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı şairi olarak takdim edildiğini belirten Rektör AYHAN, ‘’Doğrudur... Mehmet Akif, o tarihte kendi ruhundaki düşünceleri damla damla satırlara aktarmıştır. Aradan 90 yıl geçmesine rağmen hala her okuduğumuzda heyecanlandığımız İstiklal Marşımızı yazmıştır’’ dedi.
Ayhan, Mehmet Akif ERSOY’un Türk milletine güvendiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “İstiklal Marşı sadece bir marş değildir. Bir milletin ruhunu, bir milletin gururunu ortaya koymaktadır. ‘Korkma Sönmez Bu Şafaklarda yüzen al sancak’ derken Türk milletine hitap ediyor, endişe etme diyor. ‘Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar’ sözleriyle düşman hangi şartlarda gelirse gelsin, ‘Senin iman dolu göğsün gibi serhaddin var’ diyor.’’ Türkiye Cumhuriyetinin temel felsefesinin imanla ve kanla yoğrulduğunu belirten AYHAN, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türkiye Cumhuriyeti sağlam esaslarla kurulduğu için bugün muasır devletler seviyesinin üstüne çıkma gayreti içinde başarımızla övünüyoruz. Unutmayalım bu başarıyı, Cumhuriyeti kuranlara, Cumhuriyete borçluyuz. Onun için Cumhuriyete ve kuranlara ve İstiklal Marşı şairimize sahip çıkmalıyız.”
“Mehmet Akif adını duyduğunda yüreği titremeyen
milletin bir ferdi dahi yoktur”
Mehmet Âkif ERSOY Lisesinin öğrencilerininde katıldığı toplantıda Sinevizyon göstersinden sonra Mehmet Âkif ERSOY Lisesi öğrencilerinden Fatih AKAN'ın okuduğu ERSOY'un “Çanakkale Şehitleri” adlı şiiri izleyicilere duygulu anlar yaşattı.
Fatih AKAN
 |
 |
Daha sonra oturum Başkanlığını Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN’un yaptığı, panele geçildi. Panelde ilk sözü alan Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hale ŞIVGIN, “Bugün Mehmet Akif adını duyduğunda kalbi sevgi seliyle dolmayan, yüreği titremeyen milletin bir ferdi dahi yoktur” dedi. Mehmet Akif ERSOY’un 1873 yılında İstanbul’da doğduğu bilgisini veren Hale Şıvgın, ünlü şairin gençlik yıllarının Sultan Abdülhamit’in iktidarında geçtiğini anlattı. Mehmet Akif’in fikir dünyasını anlamak için İstiklal Marşını okumanın yetmeyeceğine dikkat çeken ŞIVGIN, “Akif hakkında hüküm verebilmek için onun tüm eserlerini iyi okumak, hayatını ve yaşadığı dönemi iyi tahlil etmek gerekir” dedi. Hale ŞIVGIN, şöyle devam etti: “Akif şiirini sanat yapmaktan çok toplumu uyandırma yönündü kullanmayı yeğledi. Balkanların kaybı ve yaşanan acılar baba tarafından Balkanlı olan Akif’i derinden etkilemiştir. Akif Türklük ve İslamiyet’in ölüm kalım, var olma mücadelesi olan milli mücadeleye gönülden katılmış, burada çok önemli görevler icra etmiştir. Akif bilgisi kültürü konuşması ve şiirlerindeki nüfus edici tesiri bilhassa karakterindeki güvenilirliği ile Teşkilat-ı Mahsusa adındaki gizli teşkilatta vazife almaya çağrıldı. Ve burada iki mühim vazifesi oldu.” Mehmet Akif ERSOY’un İstiklal Marşını orduya ve Türk milletine armağan ettiğinin üzerinde duran Prof. Dr. Hale ŞIVGIN, konuşmasının şöyle tamamladı: “İstiklal Marşımızın 90. Yılında bu vatanı kurtararak bizlere siz gençlere emanet eden Mustafa Kemal’i tüm şehit ve gazilerimizi ve istiklal savaşımızın manevi önderi Mehmet Akif’i bir kere daha minnet ve saygıyla anıyorum.” Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazım Hikmet POLAT ise konuşmasında, “Mehmet Akif ERSOY’un ilk şiirleri sosyal fayda türündeydi. Akif kendi ölçüleriyle bir milli edebiyat oluşturmaya çabalıyordu” dedi.
“Mehmet Akif Ersoy hep milletini düşündü”
“Akif, tek bir şiirinde bile gönlünün kendini ilgilendiren kısımlarını yansıtmadı. Hep milletini düşündü” diyerek konuşmasını sürdüren P0LAT, “II. Meşrutiyet öncesi dönemde Akif’in herhangi bir tavrından bahsedilemez” şeklinde konuştu. II. Meşrutiyet sonrası dönemin Mehmet Akif’in
şahsi kanaatlerini ortaya koyabileceği bir dönem olduğundan söz eden Prof. Dr. Nazım Hikmet POLAT, II. Meşrutiyet döneminde örgütlü toplum yapısının ortaya çıktığını anlattı. Ünlü Şair Mehmet Akif ERSOY’un her dönem tam bir birey olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nazım Hikmet POLAT, Akif’in milli mücadele kadar İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde de yer aldığının altını çizdi.
“Mehmet Akif, milli mücadele döneminde çok
önemli hizmetlerde bulundu”
Akif’in İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde farklı yemin eden iki kişiden birisi olduğuna dikkat çeken Polat, Mehmet Akif ERSOY’un milli mücadele döneminde çok önemli hizmetlerde bulunduğunu sözlerine ekledi. Mehmet Akif ERSOY’un toplumsal fayda için sanat yaptığını vurgulayan Polat, konuşmasını şöyle tamamladı: “Akif, Selanik’te Genç Kalemler dergisi ile başlatılan Millî Edebiyat gayretlerinin de dışında, kendine mahsus nitelikleri bulunan yerli, millî ve toplumsal faydacı bir sanat anlayışına yöneldi. Edebiyatta gaye ve yazı dilini konuşma diline yaklaştırma anlayışı bakımından, millî edebiyat meydana getirmek isteyen grupla beraberdi.”
Son sözü alan Panelin Oturum Başkanı Ahmet Bican ERCİLASUN ise, “Toplumlar ortak bir tarihi yaşadığı için millet oldular. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki İstanbul ile Cumhuriyetin İlk yıllarındaki Ankara, şimdiki gibi değildi” dedi.Milli mücadelenin yokluklar içinde yapıldığının üzerinde duran Ahmet Bican ERCİLASUN, Mehmet Akif ERSOY’un o dönem önemli işler yaptığını söyledi. Mehmet Akif’in ikna edici konuşma özelliğine sahip olduğunu dile getiren ERCİLASUN, “İkna edilmesi gereken guruplara Akif gönderilirdi” diye konuştu. Bağımsızlığın çok önemli olduğunu söyleyen ERCİLASUN, şöyle devam etti: “Her şeyin satıldığı bu dönemde bağımsızlık daha fazla önem kazanmıştır. Hiç kimse Türk bağımsızlık ateşinin küllendiğini sanmasın. Akif’in birkaç şiirini arka arkaya ekleyip okursanız, Kurtuluş Savaşı’nın destanını elde etmiş olursunuz. İstiklal Marşı bağımsızlık marşıdır.”
 |
 |
