• Panel: Alparslan Türkeş Anısına

    Panel: Alparslan Türkeş Anısına

  • Galip Erdem Paneli

    Galip Erdem Paneli

  • Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Yeri

    Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve...

  • Cumhuriyet Döneminde  Türk Hukuk Sistemindeki Gelişmeler

    Cumhuriyet Döneminde Türk Hukuk Sistemindeki...

  • Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

    Panel: Cumhuriyetin Kazanımları


“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”

 
Ana sayfaArşivAnkara Şubesinin Düzenlediği Hikâye Yarışması: Ödüller sahiplerini buldu

Ankara Şubesinin Düzenlediği Hikâye Yarışması: Ödüller sahiplerini buldu

2013-05-25

Sanat Yönetmenliğini Dr. Erdinç Özten’in yaptığı Kuzeyin Uşakları Folklor ekibi Seğmenler grubunun sunduğu gösteriden sonra,
Şube Başkanı Türkân Hacaloğlu yaptığı açış konuşmasında özetle şunları söylemiştir. 

Sevgili öğrenciler           
Millî Mücadelenin başladığı yıllarda işgal altındaki Türkiye’nin durumunu rahmetli Yusuf Ziya Ortaç çok çarpıcı ve düşündürücü bir şiirinde şöyle anlatır:  “Ağlamaktan gözlerin kızarmıştı  akları,büyük yas karartmıştı kırmızı  bayrakları Boyunlar bükülmüştü, başlar  durmuyordu dik Kendi vatanımızda vatansızlar  gibiydik Anayurda dört baştan saldırmıştı  düşmanlar Türkün büyük derdini Türk olmayan ne anlar...”Bir asırlık maziye sahip olup, Türk kültürüne hizmet eden günümüze kadar varlığını devam ettiren ve en büyük sivil toplum örgütü olan, Türk Ocakları olarak, eğitim camiamızla bütünleşmek ve gençlerimize her konuda destek olmak,onları araştırmaya,düşünmeye sevk etmek amacıyla yedincisini düzenlediğimiz yarışmanın sonuçları biraz sonra açıklanacaktır.Bu yarışmaya katılan 16 okulumuza mensup 56 öğrenci arasından dereceye giren öğrencilerimiz ödüllerini alacaklardır.Yarışmaya katılan bütün öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Dereceye giren girmeyen bütün öğrencilerimizi kutluyorum.Onları bu çalışmaya teşvik eden okul yöneticilerini, öğretmenlerini kutluyorum, onlara bu imkânı hazırlayan velilerini özellikle kutlamak istiyorum.Dereceye girmek elbette önemli,ama bir şey daha önemli,medeni cesaret.            
Medeni cesareti olanın başarıya ulaşmaması mümkün değildir.Cesaretinizi yitirmeyiniz bir gün mutlaka kazanacaksınız. Bir milletin varlığı onun kültür değerlerini yaşatmakla mümkündür.1912 yılında kurulan Türk Ocaklarının kuruluş gayesi, Türk milletinin varlığının devamı için kültür değerlerimizi yaşatmaktır. Türk Ocakları ilim ve kültür yuvasıdır, irfan yuvasıdır,siyaset dışı faaliyet yapar,ama Türk Ocaklarında yetişenler siyasette yer almaz diye bir hüküm de yoktur. Geçmişte olduğu gibi, bu gün de hem siyaset hem de devlet kademelerinde görev alanların pek çoğu Türk Ocaklarından yetişmişlerdir. Türk Ocakları şubelerinde pek çok üniversite gençliği konularında uzman kişilerin verdiği konferans ve seminerlerden faydalanmakta, geleceğin ilim adamı, siyaset adamı, iş adamı ve bürokratı olarak milletine hizmet için Türkiye’nin her tarafında görev almışlardır ve alacaklardır.            
Sevgili Gençler,               
Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya siz gençler için diyorki:     
“Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın,         
Fatih’in İstanbul’u feşettiği yaştasın.”
Burçlara bayrak olacak kumaşta olan “ay yıldız dır”Ünlü şair, sizleri Bayrağımızın kâlbine gömülü“AyYıldız”a benzetmektedir. İstiklâl Marşımızda geçen “ O benim milletimin yıldızıdır,parlayacak” dizesinin ve yorumunu hatırlıyacak olursak, Türk Bayrağı’nın; Türk milletinin ve Türk gençliğinin aynı kader ve odak noktasında birleştiğini görürüz. Nitekim Büyük Atatürk; “ Gençler, Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve idame ettirecek olan sizlersiniz.” Kutsal emriyle bu gerçeği veciz biçimde dile getirmiştir. Sizler geleceğimizin güvencesisiniz.              
Türkiye sizlerle daha güçlü, daha müreffeh ve daha mutlu olacaktır. Biz öğretmenler, ailelerinizle birlikte, sizleri millî ve manevi değerlere bağlı,Türk olmanın daima gururunu duyan , benliğinde millet sevgisi, yüreğinde Bayrak aşkı, özünde sözünde Atatürk olan birer genç olarak yetiştirmeye özen göstermeliyiz. Hangi maske ve kisve altında olursa olsun Türk Milliyetçiliğine aykırı olarak önümüze konulan her türlü sapık ideolojiyi elinizin tersiyle silip atacaksınız.   
Atatürk bir Türk Milliyetçiydi. Her biriniz birer Mustafa Kemal olmaya özen göstereceksiniz. Unutmayın ki Atatürk’ü yaşamayanlar, onu yaşatmaya muktedir olamazlar. Atatürk yaşayan ve örnek alınması gereken bir değerdir.Tıpkı onun gibi kendinizi milletimize adayacaksınız. Attığınız her adım vatanınız, harcadığınız her zaman Türk’ün yeni kızıl elması muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak ülküsü içindir.
Millî Şairimiz Arif Nihat  Asya diyorki:
Sen de geçebilirsin anadan,yardan, serden;       
                                          Senin de destanını okuyalım ezberden;     
                                          Haberin yok gibidir taşıdığın değerden; ,  
                                          Elde sensin, dilde sen, gönüldesin,baştasın;           
                                          Fatih’in İstanbul’u feşettiği yaştasın.        
Bu milletin umudu gençler olarak, Bayrağı muasır medeniyet seviyesinin zirvesine dikme yarışında öncülüğü ve önderliği, dün olduğu gibi bugün de başkalarına asla kaptırmayacaksınız. Geleceğin Türkiye’sinde önemli görevler ve sorumluluklar almayı ülkü edineceksiniz. Türlü tertiplerle sizleri bu ideallerinizden saptırmaya çalışacak “dahili ve harici bedhahlar” olacaktır. Sana tuzaklar kurulacaktır; o zaman Atatürk’ün “Ruh babam” dediği hürriyet şairimiz Namık Kemâl gibi haykıracaksın ve diyeceksin ki:
         Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin
         Dönersen kahbeyim millet yolunda bir azimetten.
Ama bir gün gelir de “Gençliğe hitabe” deki sorumluluklarla karşı karşıya kalırsan, O zamanaklına  Namık Kemal’in söylediği şu cümleler gelecek:      
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini       
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini.             
Ve bu cümleleri düşündükten sonra Namık Kemal’in bu iki dizesine atfen Mustafa Kemal’in aşağıda verdiği iki cümlelik şu mısraları haykıracaksın:
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini      
Bulunur elbet kurtaracak bahtı kara mâderini.  
Unutma muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!...”
Sözlerimi Süleyman Nazif’in “Batarya İle Ateş” adlı eserinden bir cümle ile bitiriyorum. “ Irkına, milletine, vatanına, dinine ihanet edenleri asla unutma Türkoğlu; unutma ve affetme.”    
Her zaman ve daima “Ne mutlu Türküm Diyene
Bizleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kuruluşunda Milli Mücadelenin önemini konusunda aydınlatacak ola çok değerli hocamız Hacette Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sayın Derviş Kılıçkaya’ya hoş geldiniz diyor, teşekkür ediyor, konuşmalarını yapmak üzere kürsüye davet ediyorum.

Prof. Dr. Sayın Derviş Kılıçkaya, Ankara’nın milli mücadelede üstlendiği rolü ve önemi vurgulayan bir konferans sunmuştur. Kılıçkaya, işgal kuvvetlerinin baskısı altında sancılar çeken ve milli bağımsızlık fikrinden uzak, manda ve himayeyi tek çıkar yol olarak gören İstanbul yönetimi ve İstanbul basınına karşın; Anadolu’nun ortasında yeşeren Ankara’nın “Ya İstiklal Ya Ölüm”sloganı ile mutlak bir bağımsızlık yolunda ilerlediğini belirtmiştir. Anadolu’da işgale karşı Kuva-i Milliye ruhunun ateşlenmesi, Anadolu Türklüğünün fedakarlığı, Müdafaa-i Milliye Cemiyetlerinin önemi bir kez daha vurgulanmıştır.

DERECEYE GİRENLER                      
1. Ankara Atatürk Lisesi Öğrencisi…………………………...Esra KÜLAHCI
2. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi Öğrencisi….…………..Sena ÖZKAN         
3. Ankara Atatürk Lisesi Öğrencisi …………………………...Bengisu ÖZYİÐİT               

TEŞVİK ÖDÜLÜ ALMAYA HAK KAZANANLAR       
1. Elvankent Bilgi Anadolu Lisesi……………....….Meryem Ceren ÇETİN      
2. Ankara Atatürk Lisesi……………......................Deniz Cansel GÜRSUL
3. Özel Evrensel Fen Lisesi……………………………..….Heval Gizem İNCE
4. Ankara Alparslan Anadolu Lisesi………….…….Kübra KARAKAŞ          
5.ciAnkara Atatürk Lisesi………………………..Nagehan ÖNDER
6.cıFatih Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi……...Berkay GÜZEL

Ödül Dağıtım Töreninden Resimler


ŞUBE BAŞKANI TÜRKAN HACALOÐLU BİRİNCİLİK ÖDÜLÜNÜ VERİRKEN



Prof. Dr. Sayın Derviş Kılıçkaya, ikincilik Ödülünü Verirken

Arslan Küçükyıldız, Üçüncülük Ödülünü Verirken



Teşvik Ödülü Alan Öğrenciler ile

Paylaş

O Sadece Mustafa Kemal Değil, O TÜRK’ÜN ATASI ATATÜRK’TÜR

Türk milletinin ve mazlum milletlerin kötü talihini değiştiren üstün kişiliği ile çağa damgasını vuran büyük önder ATATÜRK’Ü aramızdan ayrılışının 83.Yıl dönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz.

Tarihte bin yılda bir gelebilecek üstün nitelikli devlet ve fikir adamı ne mutlu ki Türklüğün en zor günlerinde bizim milletimize nasip oldu. O’nun üstün devlet ve fikir adamlığı sayesinde vahşi Batının “hasta adam” olarak nitelendirdiği Osmanlı Devleti’nin külleri arasından bugünün güçlü modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu cumhuriyetin evlatları olarak da biz bağımsız lâik ve demokratik Türk devletini kanımızın son damlasına kadar koruyup yaşatacağımıza and içmişiz…

Vatanı, milleti, namusu, şan ve şerefi için hayatını feda etmekten çekinmeyen, yolundan ve sözünden dönmeyen, vatan yaptığı her yerde, ilim ve kültür meşalesini tutuşturan insan Türk’tür. İşte o Atatürk’tü.

Gazi Mustafa Kemal “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek özünü bu sözle ifade etmiştir. 

Büyük adamlar ancak büyük milletin bağrından çıkar. Bir düşünürümüz ‘’Türk Milletinin portresini sadakatle çiziniz o zaman Atatürk’ün portresini çizmiş olursunuz’’ der.

O çok özel bir şahsiyetti. Çünkü O şahsi ihtiraslarını millet yolunda hizmet gayesine veren bir Türk’tür.

O Kişi oğlu kişi değil, bir ülkü bir düşünce sistemi medeni hayatın gücü kaynağıdır.

O insanlık idealine aşık, faziletin timsali, karanlığa düşmüşlerin ümit ışığı ve meşalesidir. Çekin ellerinizi Atatürk’ümüzün üzerinden onu sağa sola götürmeyin. Onun adını ucuz politikalarınızla kirletmeyin. Çünkü O milli dehânın tam Kemâlidir. Türk’ün hem celâli hem cemalîdir.

 Asırlar boyunca hür yaşamış bu milletin gözü pek alnı açık vicdanı temiz Türk! Atatürk.

Vurunca kılıç kesmeyen, bir acı sözle devrilen zalimlerin başına balyoz, acizlerin derdine derman kaya gibi sert, ipek kadar yumuşak, insanlık tarihinin onuru Türk! Atatürk.

Omuzuna attığın gurbet heybesiyle dağlara, ovalara, vadilere medeniyet tohumlarını eken, geçtiğin her yerde uyuyan insanları uyandıran, aydınlığa kavuşturan Türk! Atatürk

“Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyetine kast eden düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olur” demiştin.

Cumhuriyeti emanet ettiğin Türk Gençliği galibiyetin mümessili olarak Vatanı böldürüp bayrağını asla indirmeyecektir…

İktidarda olup gaflet ve delalet içinde onları uyandıracak, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini daima koruyacak milletine ve devletine sahip çıkmak en büyük ülküsü ve ideali olacaktır. Her şeye rağmen bil ve inan ki Türk milletinin düzenini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmek isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir.

“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onun top sindiremez.

Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır.

Sen sahip olursan bu batan batmayacaktır.”

Aziz Atatürk kurduğun son Türk Devletini ecdadımızın son yadigarını aziz vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere arkanda bıraktığın Türk Gençliği asla müsaade etmeyecektir. Ellerine tutuşturduğun ilim, irfan meş’alesini söndürmeden ebediyete kadar taşıyacağına inanıyorum. Naçiz vücudun toprak oldu ama Türk devleti milletiyle sonuna kadar yaşayacaktır. Mehmetçik nöbetini tutuyor, vatanını kahramanca savunuyor. Rahat uyu Atam.

O Türklüğün eşsiz lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnetle anıyorum. Ruhları şâd olsun.

Türkan HACALOĞLU

Ankara Türk Ocağı Başkanı

İSTİKLÂL MARŞI KABULU

Yayınlar

Sosyal medya