Ankara Şubesinde Bu Hafta Prof. Dr. Ümit ÖZDAÐ Konuk Oldu

2014-03-10

Günümüz dünya stratejilerinde Avrupa artık eski bir dünya. Yeni dünya olarak görülen yerler Pasifik ve Asya’dır. Yani dünyanın ekseni bu bölgeye kaymaktadır. Bu eksen kaymasını Amerika’nın askeri ve ekonomi politikalarında açıkça görmek mümkündür. Fakat Amerika bu yeni dünya ekseni içerisinde Sovyet dönemi sonrasındaki güçlü Amerika olarak yer alamayacaktır. Bundan dolayı Amerika için yolun sonu göründüğünü söyleyebiliriz. Fakat Amerika’nın bitişi elbette sancılı olacaktır. Bu sancıların şimdiden başladığını da söyleyebiliriz. 2008’de Gürcistan, 2014’de Kırım’da Rusya’ya tepki vermiş fakat durduramamıştır. Aynı şekilde Avrupa’yı da Rusya’ya karşı birleştirmeyi başaramamıştır. Kendisinin eskisi gibi güçlü olduğunu düşünüyor fakat eski gücünde değildir. Eskiden Avrupa ekonomisinin eklenmesiyle ayakta duran ve güçlü gözüken Amerikan ekonomisi şimdi Hint, Japon ve Çin ekonomisinin eklenmesiyle ayakta durmaktadır. 2014 yılı da Amerikan ekonomisi açısından bu şekilde devam edecektir.

Çin’e baktığımız zaman 1978’de başlayan kalkınma politikası hız kesmeden devam etmektedir. Pekin hükümeti bu hızın yavaşlamasını arzu etse de yavaşlamamaktadır. 2014 yılı içerisinde de ekonomik kalkınma devam edecektir. Çin bu süreç içerisinde Japonya ile olan sorunların düşük profilde seyretmesi için uğraşacaktır. Japonya’da son yıllarda aşırı güçlenen bir milliyetçilik akımı mevcut. 2014 yılında bu akıma karşı Çin akıllı politikalar seyretmeye çalışması öngörülmektedir.

Avrupa Birliği’nde ise milli akımlar ve milliyetçilik fikri diğer akımlara karşı öne çıkmaya başlamıştır. İlerleyen yıllarda Bask, İra, Eta ve Kuzey İtalya gibi bölgeler sıkıntı yaratacaktır.

Rusya 2008’de Gürcistan savaşı sonrasında Avrasya da gücünü arttırmış ve Avrasya projesini gerçekleştirmeye yavaş yavaş başlamıştır. Moldova’dan Kırgızistan’a uzanan geniş Sovyet coğrafyasında tekrar tek söz sahibi olmaya karar vermiş bir Putin ile karşı karşıyayız. Bölge ülkeleriyle yaptığı Gümrük Birliği antlaşmaları bunun bir göstergesidir. Aynı zamanda bölgede istediği zaman istediği hareketi yaptığı da bu etki alanını genişlettiğini göstermektedir. Fakat bu yıl içerisinde yaşanan Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Bölgesine müdahalesinin başarılı olamaması durumunda bu eski Sovyet coğrafyasına hakim olma fikri ciddi ölçüde darbe yiyecektir.

Orta Doğu için 2014 yılı son 10 yılda olduğu gibi sıkıntılı, etnik ve mezhepsel çatışmalara sahne olacaktır. Yani Orta Doğu Arap Baharı diye adlandırılan baharın etkisi altına biraz daha girecektir. Suriye de olaylar Esat rejiminin güçlenmesiyle, muhaliflerin giderek güç kaybetmesiyle seyredecektir. Fakat Esat rejimi ülkede tam kontrolü ele geçiremeyecektir. Bu da ister istemez Ortadoğu'da istikrarsızlığın sürmesine sebep olacaktır.