Panelden Notlar

2009-04-07

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

 

 

 
 
 
 
 
 
 
Türk Ocaklarý Ankara Þubesi’nin 12. ölüm yýldönümünde Alparslan Türkeþ anýsýna düzenlediði panelde “Milli Birliðimiz ve Deðiþen Dünya Dengeleri” masaya yatýrýldý:
 
 
TÜRKÝYE RÝSK ALTINDA
DÝK DURULMALI
 
Türk Ocaklarý Ankara Þubesi, milliyetçiliðin efsanevi ismi Baþbuð Alparslan Türkeþ’i 12. ölüm yýldönümünde, “Milli Birliðimiz ve Deðiþen Dünya Dengeleri” konulu bir panelle andý. Türkiye’nin etnik, dinsel ve kültürel bölücülük tehdidi ile karþý karþýya olduðunu vurgulayan bilim adamlarý, milli birlik ve bütünlüðümüzü muhafaza için “dik durulmasý ve varlýðýmýzý tehdit edenlere rest çekilmesi” gerektiði görüþünde birleþtiler.
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði toplantý salonunda düzenlenen panele, yüzlerce Türk Ocaklý’nýn yaný sýra merhum Alparslan Türkeþ’in kýzlarý Ayzýt Türkeþ, Çaðrý Türkeþ Saraç ve torunlarý da katýldý. Panelden önce Türkeþ ve geçtiðimiz günlerde kaybettiðimiz BBP Lideri Muhsin Yazýcýoðlu baþta olmak üzere merhum tüm milliyetçiler için saygý duruþunda bulunuldu, hep birlikte Ýstiklal Marþý söylendi. Ardýndan Ersun Güzel’in, Baþbuð Türkeþ hakkýnda hazýrladýðý bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Türkeþ’in, Türk Milliyetçiliði ve ülkenin bölünmez bütünlüðü hakkýnda çeþitli zamanlarda yaptýðý açýklamalarýn yer aldýðý sinevizyon, gözyaþlarý ve alkýþlar arasýnda izlendi.
 
Toplantýnýn açýþ konuþmasýný Türk Ocaklarý Ankara Þubesi Baþkaný Türkan Hacaloðlu yaptý. Türkeþ’in bütün ömrünü Türk Milleti’ne adayan, Cumhuriyet tarihimizin yetiþtirdiði nadir devlet ve siyaset adamlarýndan birisi olduðunu belirten Hacaloðlu, “80 yýllýk ömrü, Turan Bayraðýný yükseltmek, Türk adýný daðlara, taþlara yazdýrmak kaygýsýyla geçmiþtir. ‘Gençler hepiniz birer Türk bayraðýsýnýz, bayraðý kirletmeyin, lekelemeyin, yere düþürmeyin’ diyen efsane liderdir. Onu unutmamak, unutturmamak için buradayýz” þeklinde konuþtu. Sözde aydýn ve idareciler kadrosunun yanlýþ teþhis ve tedbirleri yüzünden, milletimiz ve devletimizin 21. yüzyýlýn bu ilk yarýsýnda tarihimizin en buhranlý ve kritik dönemlerinden birini yaþadýðýný ifade eden Hacaloðlu, ülkemiz yöneticileri ile panelistlere þu sorularý yöneltti:
 

“Sivas’ýn ötesi neresidir?..Niçin birileri Sivas’ýn ötesine geçememektedir?..Sivas’ýn ötesine geçenler nasýl ve ne þekilde geçebilmektedir?..Bu çeþit tartýþmalar üniter yapýmýzý nasýl etkilemektedir?..Böylesine sanal hatlarýn çizilmesi, Anayasamýzýn deðiþtirilmesi dahi teklif edilemez maddelerinin geçerliliðini tartýþmaya açmýþ olmuyor mu?..”

 

Obama Karþýsýnda Dik Durulmalý
 
 
Hacettepe Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Yýldýrým’ýn yönettiði panelin konuþmacýlarý ise Kýrýkkale Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taþkýran, Ankara Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Anýl Çeçen ile Niðde Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Yeniçeri idi.
 
Panelin baþlangýcýnda Türkeþ ve Türkiye hakkýndaki görüþlerini anlatan Prof. Dr. Dursun Yýldýrým, “Eðer 20. yüzyýlýn tarihi yazýlacaksa, kalbur üstünde kalacak iki isim vardýr. Biri devletimizi kuran Atatürk, diðeri toplumu yeniden þekillendiren Türkeþ’tir” dedi. Prof. Yýldýrým, devletimizin ve milletimizin geleceði açýsýndan son derece hayati gördüðü hususlar ile alýnmasý gereken tedbirleri de þöyle sýraladý:
 
-Türk dünyasýna karþý izlenen politika ve yapý mutlaka deðiþtirilmelidir.
-Daðlýk Karabað sorunu çözülmeden ve Azerbaycan topraklarýndaki Ermeni iþgali sona erdirilmeden atýlacak her adým, Türkiye için bir hançer, karþýmýza dikilecek bir Çin Seddi olacaktýr.
-T.C., tarihi ve ahdi haklarý olan, bugüne kadar unuttuðu Musul eyaletini hatýrlamalýdýr. Eðer bölgede yeni bir düzenleme olacaksa, üç halkýn katýlacaðý, Türkiye’nin kontrolünde bir Musul Cumhuriyeti kurulmalýdýr.
-Devlet adamlarýmýz, Obama’nýn karþýsýnda dik durmalý, KKTC için konulan rezervleri kaldýrtmalýdýr.
-AB ile iliþkilerde, týpký Fransa, Ýngiltere gibi rezervlerimiz olmalýdýr.
-T.C. topraklarý üzerinde devletin var olduðu, kanunlarýn her yerde uygulanabildiði yöneticiler tarafýndan ortaya konulmalýdýr.
 
 
Etnik Tuzaða Düþmemeliyiz
 
 

 

 

 
Prof. Dr. Cemalettin Taþkýran da, “milli birlik” baþlýklý konuþmasýndan önce merhum Türkeþ’le yaptýklarý sohbetler hakkýnda bilgi verdi. Türkeþ’in, “Her þartta, her zaman, her yerde mutlaka meþru zeminde kalýnmasý ve T.C.’nin tarihinde görülmediði kadar büyük bir bölücülük tehlikesiyle karþý karþýya olduðu, bu yangýnýn mutlaka söndürülmesi gerektiði” þeklindeki iki önemli tespitini hatýrlatan Prof. Taþkýran, “16 yýl geçti. Maalesef bu yangýn küçülmedi, büyüyerek, devam etti” dedi. Taþkýran, konuþmasýnýn devamýnda özetle þunlarý söyledi:
 
“Ülkeyi yönetenlerin görevi birliði saðlamaktýr. Sivas’ýn ötesi-berisi ifadeleri, iyi niyetle söylenmiþ bile olsa zararlýdýr. Ülkemiz ve milletimiz üzerinde emelleri olanlar, birlik ve bütünlüðümüze saldýrý yolunu seçmiþlerdir. Emperyalistler, bir yandan küreselleþme, diðer yandan demokrasi, insan haklarý adý altýnda karþýmýza çýkmaktadýrlar. Örneðin AB, yeni azýnlýklar oluþturma, alt kimliklere millet bilinci aþýlama peþindedir. Amaç bölünmeyi hýzlandýrmaktýr. Bu bir etnik tuzaktýr, insanlarýmýz bu tuzaða düþmemelidir. Ne yazýk ki, epey mesafe almýþlardýr, dahasý devlet, TRT eliyle ortak bir dil yaratmaya yardýmcý olmaktadýr. Önümüzdeki tablo karanlýktýr, ancak sosyal olaylar her zaman planlardaki gibi gerçekleþmez. Müslümanlar, milliyetçiler hiçbir zaman umutsuz olmaz. Küreselleþmeye karþý, dilimize, tarihimize, kültürümüze, milli deðerlerimize daha sýký sarýlmalýyýz. Sahipsiz kalan bir milletin batmasý haktýr. Sen sahip çýkarsan, bu millet batmayacaktýr ve böyle bir birliðin bozamayacaðý oyun yoktur.”

 

Atatürk’ün Dýþ Politikasýna Dönülmeli
 
 

 
 
 
 
Panelistlerden Prof. Dr. Anýl Çeçen ise “21. yüzyýlda Türkiye Cumhuriyeti’nin Anadolu’da kalýp kalmayacaðý” tartýþmalarýný ele aldý. Küreselleþme projelerinin iflas ettiðini, dünyada yeni dengeler kurulduðunu vurgulayan ve dünyadaki ekonomik krizin aþýlamamasý halinde 3. Dünya Savaþý’nýn çýkartýlacaðýný öne süren Prof. Çeçen, Türkiye’nin de Batý emperyalizmi tarafýndan cephe ülkesi haline getirilmek istendiðini anlattý. Bir istikrar ve barýþ olmamasý halinde bölgemizin karýþýklýk ve belirsizliðe sürükleneceðini, buna karþý mutlaka bir barýþ planý hazýrlamamýz gerektiðini belirten Prof. Çeçen, þu önerilerde bulundu:
 
-Ankara merkezli devletimiz güçlendirilmeli ve büyütülmelidir. AB süreci bittiðine göre, önceliðimiz yeni Anayasa deðil, milli-idari reform olmalýdýr.
-Atatürk’ün dýþ politikasýna dönülmeli, bu bölgede Sadabat Paktý benzeri ittifaklara gidilmelidir.

-Çok kutuplu dünya düzenine uyum için BM’nin yeniden yapýlandýrýlmasýna yönelik reformlar gündeme getirilmeli ve dünyadaki yeni güç dengesini BM’nin taþýmasý saðlanmalýdýr

 

 
 
 
 
 
 
Türkiye’nin Kaderi Yabancýlara Býrakýlamaz

 
Panelin son konuþmacýsý Prof. Dr. Özcan Yeniçeri de, “Deðiþen Dünya Dengeleri Ýçinde Milli Birliðimiz Nasýl Korunur?” sorusunu cevaplandýrdý. Türkiye’nin lif lif, damar damar ayrýlmak istendiðini, ancak milliyetçilik ve maneviyatçýlýðýn babasý merhum Türkeþ’in görüþlerinin, Türkiye’nin bu sorunlarýný çözmede hala geçerliliðini koruduðunu kaydeden Prof. Yeniçeri, “Bugün Batý emperyalizmi, insan haklarý, demokrasi, hukuk maskeleri altýnda, ayrýþtýrma, ötekileþtirme, farklýlaþtýrma oyunlarý peþindedir. Türk’ü Ýslam’a, Ýslam’ý Türk’e düþman göstermek, Türkiye coðrafyasý ve Ýslam dünyasýna yapýlan en büyük kötülüktür. Türk-Kürt ayrýmý bu millete yapýlacak en büyük zalimliktir. Alevi-Sünni ayrýmý ahlak ve inanç sistemimize vurulan en büyük darbedir” dedi.
 
Anormalliklerin, Türkiye’de normalleþtirildiðini, toplumu bir arada tutan kurum, kavram ve deðerlere saldýrýldýðýný, halkýn sadece tüketen insanlar haline getirilmek istendiðini, adeta AB’siz, ABD’siz, IMF’siz ve NATO’suz yaþanamayacaðý inancýnýn iliklere kadar iþletildiðini anlatan Prof. Yeniçeri, sözlerini þöyle tamamladý:
 
“Türkiye aðzýna kadar yabancýlaþtýrýlýyor. Bölücülük, bozgunculuk ödüllendiriliyor. T.C.’nin adý dahi tartýþma konusu yapýlýyor. Bu çalýþmalar, Türkiye’yi, ABD’ye eklemleme çabalarýdýr. Baþkalarýnýn ne dediði deðil, Türk Milleti’nin ne dediði önemlidir. Hangi markayý taþýrsa taþýsýn, birliðimize ve varlýðýmýza yönelik tehditlere rest çekmek zorundayýz. 21. asrý Türk asrý yapmak için kendi medeniyetimize sahip çýkmalý, Türkiye’nin kaderini yabancý teknisyenlere ve onlarla iþbirliði yapan yabancýlaþtýrýlmýþ Türklere býrakmamalýyýz.”
 
Baþtan sona büyük ilgi ve dikkatle takip edilen panele izleyiciler de, her bir paneliste yönelttikleri çok sayýda soru ile katkýda bulundular.