• Galip Erdem Paneli

    Galip Erdem Paneli

  • Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Yeri

    Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve...

  • Cumhuriyet Döneminde  Türk Hukuk Sistemindeki Gelişmeler

    Cumhuriyet Döneminde Türk Hukuk Sistemindeki...

  • Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

    Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

  • Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları

    Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları


“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”

 
Ana sayfa

İçerikler

102 YILINDA ÇANAKKALE KONULU KONFERANS

2017-03-28

TÜRK OCAKLARI ANKARA ŞUBESİ CUMARTESİ KONFERANSLARINDA 18 MART 2017 CUMARTESİ GÜNÜ ‘’102 YILINDA ÇANAKKALE KONULU KONFERANSTA ‘’

Emk. Kd. Kr. Alb. ve Yrd. Doç. Dr. Oğuz KALELİOĞLU

18 Mart Çanakkale Zaferinin 102. nci anma etkinlikleri üzerine Türk Ocağı Ankara Şubesinin daveti üzerine, bir konferans vermiştir. Konferansta görsel ve yazılı askeri arşivlere yer verilmiştir. Sn. Kalelioğlu, eski bir asker ve gazi olmasının tecrübesi ve etkisiyle Çanakkale Savaşı’nın pek fazla bilinmeyen konularına değinmiştir. Kısaca ana öğelerini özetleyecek olursak eğer, öncelikle Alman General Liman Von Sanders’in ve diğer kurmayların aksine 9. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin esas taarruzunun Soros Körfezi ve Anadolu yakası yerine Anafartalar koyundan yapacaklarını öngörmüş ve bu görüşünde ısrar etmiştir. Çünkü Mustafa Kemal’e göre Gelibolu Yarımadası’nın en dar yeri Anafartalar’dır. Diğer önemli anekdot ise Çanakkale Savaşı’nın sayısız kahramanlarından olan Seyit Onbaşının insan üstü bir kuvvet ile gerçekleştirmiş olduğu 276 kg lık top mermisini sırtına alarak tek atışta İngiliz Donanmasının en büyük ve güçlü savaş zırhlısı “Ocean”ın bacasından vurması ve ardından da içindeki 650 mürettebatı ile Çanakkale Boğazı’nın serin sularına gömülmesi olayıdır. Bununla birlikte Cumhuriyetin ilk yıllarında bir yurt gezisi sırasında Balıkesir’de bulunan Mustafa Kemal’in bir vefa borcu olarak Balıkesir Havranlı olan Seyit Onbaşı’yı burada buldurması ve aralarında geçen karşılıklı vefa olayının cereyan etmesi. Son olarak ise yaklaşık bir aylık ağır bir deniz bombardımanın ardından kara harekâtına hazırlanan İtilaf güçleri zırhlılarını birer birer batıran Nusret Mayın Gemisi ve fedakar komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey’in 17 Mart gecesi Karanlık Liman bölgesine eski mayınları döşemesinin hikayesidir. Hakkı Bey ağır kalp hastasıdır ve üslerinin kesin emriyle revirde göz hapsinde tutulmaktadır ancak Hakkı Bey arkadaşlarım savaşırken ben burada kalamam diyerek hastaneden firar etmiştir. İngiliz zırhlılarına görünmeden kıyıya çok yakın giderek mayınlarını döşemiştir. Ertesi sabah ise İngiliz zırhlısı Irresistible, HMS Ocean ve Fransızların Bouvet gibi en büyük ve modern zırhlıları denizin dibini boylamıştır. Ancak ne yazık ki Hakkı Bey’in kalbi bu heyecana dayamayarak aynı gün vefat etmiştir.

Öte yandan konferansta işlenen en önemli tarihi değerlendirme ise yabancı kaynaklarında belirttiği gibi yaklaşık bir milyon düşman kuvvetinin Mustafa Kemal’in ve Türk askerinin üstün cesaret ve gayretleri ile imha edilebileceği sırada Alman Generallerin ve bu generallere inatla inanan bazı Türk yetkililerinin inanması yüzünden bu şansın ortadan kalktığıdır. Şöyle ki işgal kuvvetleri tarihinin en büyük yenilgisi alırken özellikle de İngiltere geri çekiliş harekatı ile milyonlarca askerinin canını zor kurtarmıştır. Tarih elbette ihtimaller üzerine yazılmaz ancak şu bir gerçek ki eğer Mustafa Kemal’in ön görüleri ve doğru tahminleri zamanında ve hepsi uygulansaydı, İtilaf Devletleri’nin sonu büyük ihtimalle Çanakkale’de gelecekti ve Birinci Dünya Savaşı’nın sonucu tamamen tersine olabilirdi.

Yine yabancı ve yerli bir çok ünlü tarihçiye göre Çanakkale’de tarihinin en ağır yenilgilerinden birisini Mustafa Kemal ve kahraman Türk askeri karşısında alan ve yüz binlerce kayıp veren İngiltere’nin tek başarısı geri çekiliş harekâtıdır. Bunu da Alman komutanların ve bu komutanlara inanan bir takım Türk yetkililere borçludurlar. Eğer Mustafa Kemal dinlenilseydi, İngilizler ve ardılları başarı geri çekiliş yerine Anafartalar’daki gibi denize dökülecekti. 

 
 
 

Paylaş

O Sadece Mustafa Kemal Değil, O TÜRK’ÜN ATASI ATATÜRK’TÜR

Türk milletinin ve mazlum milletlerin kötü talihini değiştiren üstün kişiliği ile çağa damgasını vuran büyük önder ATATÜRK’Ü aramızdan ayrılışının 83.Yıl dönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz.

Tarihte bin yılda bir gelebilecek üstün nitelikli devlet ve fikir adamı ne mutlu ki Türklüğün en zor günlerinde bizim milletimize nasip oldu. O’nun üstün devlet ve fikir adamlığı sayesinde vahşi Batının “hasta adam” olarak nitelendirdiği Osmanlı Devleti’nin külleri arasından bugünün güçlü modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu cumhuriyetin evlatları olarak da biz bağımsız lâik ve demokratik Türk devletini kanımızın son damlasına kadar koruyup yaşatacağımıza and içmişiz…

Vatanı, milleti, namusu, şan ve şerefi için hayatını feda etmekten çekinmeyen, yolundan ve sözünden dönmeyen, vatan yaptığı her yerde, ilim ve kültür meşalesini tutuşturan insan Türk’tür. İşte o Atatürk’tü.

Gazi Mustafa Kemal “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek özünü bu sözle ifade etmiştir. 

Büyük adamlar ancak büyük milletin bağrından çıkar. Bir düşünürümüz ‘’Türk Milletinin portresini sadakatle çiziniz o zaman Atatürk’ün portresini çizmiş olursunuz’’ der.

O çok özel bir şahsiyetti. Çünkü O şahsi ihtiraslarını millet yolunda hizmet gayesine veren bir Türk’tür.

O Kişi oğlu kişi değil, bir ülkü bir düşünce sistemi medeni hayatın gücü kaynağıdır.

O insanlık idealine aşık, faziletin timsali, karanlığa düşmüşlerin ümit ışığı ve meşalesidir. Çekin ellerinizi Atatürk’ümüzün üzerinden onu sağa sola götürmeyin. Onun adını ucuz politikalarınızla kirletmeyin. Çünkü O milli dehânın tam Kemâlidir. Türk’ün hem celâli hem cemalîdir.

 Asırlar boyunca hür yaşamış bu milletin gözü pek alnı açık vicdanı temiz Türk! Atatürk.

Vurunca kılıç kesmeyen, bir acı sözle devrilen zalimlerin başına balyoz, acizlerin derdine derman kaya gibi sert, ipek kadar yumuşak, insanlık tarihinin onuru Türk! Atatürk.

Omuzuna attığın gurbet heybesiyle dağlara, ovalara, vadilere medeniyet tohumlarını eken, geçtiğin her yerde uyuyan insanları uyandıran, aydınlığa kavuşturan Türk! Atatürk

“Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyetine kast eden düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olur” demiştin.

Cumhuriyeti emanet ettiğin Türk Gençliği galibiyetin mümessili olarak Vatanı böldürüp bayrağını asla indirmeyecektir…

İktidarda olup gaflet ve delalet içinde onları uyandıracak, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini daima koruyacak milletine ve devletine sahip çıkmak en büyük ülküsü ve ideali olacaktır. Her şeye rağmen bil ve inan ki Türk milletinin düzenini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmek isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir.

“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onun top sindiremez.

Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır.

Sen sahip olursan bu batan batmayacaktır.”

Aziz Atatürk kurduğun son Türk Devletini ecdadımızın son yadigarını aziz vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere arkanda bıraktığın Türk Gençliği asla müsaade etmeyecektir. Ellerine tutuşturduğun ilim, irfan meş’alesini söndürmeden ebediyete kadar taşıyacağına inanıyorum. Naçiz vücudun toprak oldu ama Türk devleti milletiyle sonuna kadar yaşayacaktır. Mehmetçik nöbetini tutuyor, vatanını kahramanca savunuyor. Rahat uyu Atam.

O Türklüğün eşsiz lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnetle anıyorum. Ruhları şâd olsun.

Türkan HACALOĞLU

Ankara Türk Ocağı Başkanı

İSTİKLÂL MARŞI KABULU

Yayınlar

Sosyal medya