TÜRK OCAKLARI ANKARA ŞUBESİ’NİN BASIN AÇIKLAMASI - KERKÜK

Kerkük, Türkiye coğrafyasının kilit noktasıdır. Anadolu Türkleşmeden önce Kerkük ve yöresi Türkleşmiştir. Musul eyaleti, sadece petrol için Türkiye’den koparılmamıştır. Türkiye’nin millî birliğini tehdit etmek için de Musul ve yöresi Türkiye sınırları dışında bıraktırılmıştır.

Bu amaçlarına rahat ulaşabilmek için öncelikle Irak’taki Türk varlığı hedef alınmıştır. Faşist Baas partileri Iraktaki Türkmenleri baskı altına almış, Sünnî Şiî diye bölmeye çalışmış, Türk toplum liderlerini sudan bahanelerle katletmiştir. Bununla yetinmeyerek peşmerge eşkıyalarını kullanarak çeşitli defalar vahşice katliama uğratılmıştır.

Yirmi birinci yüzyıla yaklaşırken küresel güçlerin patronu ABD tarafından yeni bir Orta Doğu Projesi geliştirilmiştir. Aslında bu yirminci yüzyılın başında ortaya atılmış projenin yeni bir şekli idi. Kendileri tarafından çıkartılan Körfez Savaşları sonunda Irak’ın kuzeyinde yeni bir oluşum meydana getirildi. Böylece Kuzey Irak Kürt Federasyonu oluşturuldu. Tarihî Türk şehri Erbil bu Fedarasyona başkent yapıldı.

Böylece BOP’un ilk adımı atıldı. Devamında Suriye, İran ve Türkiye’ye yapılacak operasyonlar gelecektir. Suriye’de proje adım  adım uygulanmaktadır. Nihaî hedef Akdeniz’e ulaşan bağımsız, birleşik Kürdistan’dır. ABD denetimindeki bu uydurma devlet dört  parçadan oluşacaktır. Bunun bir parçası da Kuzey Kürdistan adını verdikleri Türkiye’nin güneydoğusudur. Projenin piyonu da Barzanî’dir.

Referandum sırasında hangi sebepten olduğu bilinmeyen bir sebeple Barzanî Türkiye’ye davet ediliyor ve devletlerarası hukukta hiçbir yeri olmamasına rağmen  peşmerge paçavraları gönderlere çekilerek ağırlanıyor. Barzanî döner dönmez Kerkük’e bu paçavralar asılıyor. Türkiye önce hiç ses vermiyor. Kamuoyunda tepkiler artınca da tepkileri önlemeye yönelik, yumuşak tonda suya sabuna dokunmayan mesajlar verilmektedir.. Avrupa’ya kafa tutan Türkiye, Barzanî eşkıyasına ciddi bir lâf etmiyor veya edemiyor.  Neden diye sormak hepimizin hakkıdır.

Barzanî kimden yüz bulmuştur? Türkiye’de o paçavralarla karşılanmasaydı böye bir cür’ette  bulunabilir miydi?  Bunları sormak mecburiyetindeyiz.

Türkiye’yi yönetenler şunu unutmasın: Türkiye’nin birliğine kastedenler Irak ve Suriye’deki Türk varlığını  yok etmek istemektedirler. Türkmenleri önce göç ettirdiler, şimdi de dillerini eve hapsetmek istiyorlar. Bu bir kilitli yok etme haraketidir. 

Kadim Türk şehri olan Kerkük’te peşmerge paçavrası göndere çekildi. Kürtçe de resmî dil olarak ilân edildi. 

 Bu hâdise geçiştirilecek, hafife alınacak mesele değildir. olaylara sessiz kalamayız. Çünkü Türkleri Türkiye’den kovmak isteyen küresel güçler, şimdi de sözüm ona Müslümanları kullanarak Orta Doğu’dan silmek istiyorlar.

Kendimize gelmemiz gerekir. Sıra Türkiye’ye gelecektir. “Mum kimin yanan” sadece Kerkük değil, Türklüktür.

2 NİSAN 2017

Türk Ocakları Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu Adına Başkan Türkân HACALOĞLU