• Galip Erdem Paneli

    Galip Erdem Paneli

  • Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Yeri

    Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve...

  • Cumhuriyet Döneminde  Türk Hukuk Sistemindeki Gelişmeler

    Cumhuriyet Döneminde Türk Hukuk Sistemindeki...

  • Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

    Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

  • Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları

    Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları


“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”

 
Ana sayfaArşivYücel Hacaloğlu Anısına Türk Dünyasının Kanayan Yaraları Paneli Yapıldı

Yücel Hacaloğlu Anısına Türk Dünyasının Kanayan Yaraları Paneli Yapıldı

2020-01-26

Türk Ocakları Ankara Şubesi; eski Türk Ocakları Genel Başkan Yardımcısı, gazeteci ve yazar Yücel Hacaloğlu'nun vefatının ikinci yılı anısına "Türk Dünyasının Kanayan Yaraları: Doğu Türkistan, Kırım ve Irak-Suriye Türkmenleri" konulu bir panel düzenledi...

Cumhuriyetin kurucusu büyük Atatürk ve silah arkadaşları ile Türk milliyetçiliği davasının aziz şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ve  İstiklal Marşı okunmasıyla panel açıldı...

Panelde Eski İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz başta olmak üzere çeşitli partilere mensup eski milletvekilleri, bürokratlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar hazır bulundu. Başkan Hacaloğlu, paneli izlemeye gelen konuklarıyla yakından ilgilendi. Program sunuculuğunu şube yöneticilerinden Uğurcan Küçükağaoğlu yaptı...

Türk Ocağı Ankara Şube Başkanı Türkan Hacaloğlu, kürsüye çıkarak açılış konuşmasını yaptı. Hacaloğlu, birkaç gün önce geçirdiği elim kazadan söz etti ve Türk milliyetçiliği için her koşulda çalışmak bir vazifedir diyerek, kötüleşen sağlık koşullarına rağmen panelin açılışını gerçekleştirdiler. Hacaloğlu konuşmasında kısaca şunları söyledi:

“İki yıl önce hayata ve sizlere veda eden eşim rahmetli Yücel Hacaloğlu'nun anısını yerine getirmek için bu paneli düzenledik. O ömrünü Türk ve Türklük için adadı. Dış Türklere karşı çok büyük bir alakası vardı. Çok insanlar tanıdı. Çokları ile vaktini beraber geçirdi.

 Türk Dünyası’na gönülden bağlı olan bir insanı yad etmenin en güzel yolunun, böyle bir etkinlik olacağına karar verdik. Türk dünyasının kanayan yaraları aslında çoktur. Ama biz mevcutta en ağır koşulları yaşayan dört tanesini ele aldık. İnşallah daha sonra diğerlerini de ele alırız. Doğu Türkistan, Kırım, Irak ve Suriye Türkmenler...

Ben Yücel Hacaloğlu'nun dostları ve sevenleri ile bir arada bulunmaktan dolayı büyük gurur duyuyorum. Ümit ediyorum ki oda bizim aramızdadır. Şu anda hem duyguluyum hem de biraz rahatsızım. Kusura bakmayın. Çünkü bir hafta önce geçirdiğim elim bir kaza sonucu sağlık durumum bozuldu.

Doktorlara dedim ki, benim o etkinlikte mutlaka bulunmam gerekiyor, birkaç günde beni ayağa kaldırmalısınız... Ve şükürler olsun ki aranızdayım, hep birlikteyiz...

Bu panelde konuşma yapacak olan birbirinden değerli konuşmacılara ve sizlere çok teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Elazığ ve Malatya'da meydana gelen felakette hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum.” Türkan Hacaloğlu'nun duygusal ve etkileyici konuşması, salonda büyük alkış aldı...

Hacaloğlu'nun ardından Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz konuşmalarını yapmak için kürsüye çıktılar... Öz’ün konuşmasından başlıklar şöyledir:

"Öncelikle meydana gelen üzücü depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Türk milletinin başı sağolsun. Millet olmanın en önemli vasfı üzüntüde de sevinçte de beraber olmaktır. Bugün bizim için üzüntülü bir gün. Onun için millet olarak öncelikle bu acımızın yaralarını sarmamız gerekir.

Başta Yücel Abimize olmak üzere rahmet ve rahmana kavuşan Türk Ocakları’nın bütün büyük isimlerini buradan saygıyla anıyorum. Hakikaten hayatını Türklük davasına adamış bir büyüğümüzdü Yücel Abimiz. Tekrar Türkan Hanım ile tüm yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

Bugün buradaki toplantıda 'Türk Dünyasının Kanayan Yaraları' başlığı altında özellikle yakıcı gündemimizin konuları ele alınacak. Türk dünyasının başka konularda da sıkıntıları var. Mesela önümüzdeki günlerde 29 Ocak'ta Trakya Türklerinin Millî Direniş Günü kutlanacak. Dünyanın çeşitli yerlerinde Türklerin çektği sıkıntılar var. Hepsi önemli ama bugün en kötü koşullara mahkum edilen Türklerden söz edilecek.

Bu yüzden Ankara Şubemizin bu faaliyeti son derece isabetli olmuştur. Türk Ocakları zaten genel merkez ve tüm şubeleri ile birlikte bu konuları gündemde tutmaya devam etmektedir. Ümit ve temenni ediyorum ki Tük dünyasının dayanışması çok daha ileri boyutlara gelir. Özellikle Türk Devletler Birliği, tüm bu konularda çok daha diplomatik şekilde etkili adımlar atar. Burada her biri kendi alanında ve bu konuların uzmanı olan birbirinden değerli akademisyenler sizlere sunum yapacak. Bu vesile Türkan Hanım'a tekrar geçmiş olsun diyor, Yücel Abimizi de rahmetle anıyor hepinize hoşgeldiniz diyorum."

Genel Başkan Öz'ün konuşmasının ardından, Yücel Hacaloğlu’nun hayatını fotoğraflar ve gazete kupürleri üzerinden anlatan belgeselin gösterimi yapıldı. Belgesel film şube yönetim kurulu üyelerimizden  Abdülkadir Uluç bey tarafından hazırlanmıştır. Takiben panel konuşmalarını başlatmak için oturum başkanı Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, sahneye geldiler...

Ercilasun, panelistleri çağırmadan önce kısa bir konuşma yaptı:

"Türk dünyası, Türk Ocakları ve Yücel Hacaloğlu. Bunlar birbirine yakışan kavramlar. Yücel Hacaloğlu bizim için bir kavram. En azından 1950'lerde Türk milliyetçiliği tarihi içine girmiş önemli bir kavram. Türk milliyetçilerinin hafızası olarak bildiğimi büyüğümüzü Allah rahmet eylesin. Türk dünyası ve Türk tarihinin geçmişi çok ihtişamlı ve zaferlerle dolu ama çok büyük de acı ve dramlarla dolu. Bütün tarih boyunca bizim tarihimiz boyunca yaşanan acılar ve dramlar nice romanlara, nice filmlere ve nice operalara konu olabilir. Bugün de bu dramları yaşamaya devam ediyoruz. Eğer Türkler tarihte rol onadıysa bugün de bu rolü oynamaya devam ediyoruz. Tabii başlarına bir takım sıkıntılar gelecektir. Aslında bunu bir bakıma normal de karşılamak gerekir. Bu sıkıntıları bugün de yaşıyoruz. Türkiye'de de yaşıyoruz. Yakın çevremizdeki Türkler arasında da yaşıyoruz. Ta uzaktaki Doğu Türkistan'da yaşıyoruz Allah Türklere sabır versin. Aslında biraz fazla sabırlıyız ama sabır da gerekiyor."

Ercilasun, tarafından daha sonra masaya davet edilen panelistler Kerkük Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mahir Nakip "Irak Türklerinin Kaybolan Hakları", Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Erol "Dünden Bugüne Suriye Türkleri", Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay "Rusya İşgaline Direnen Kırım" ve Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkin Emet "Doğu Türkistan'da Yaşanan Dram" başlıklarında konuşmalarını yaptılar...

Panel katılımcılarına, yönetim kurulu üyelerimizden Sergen Çirkin’in hazırladığı, “Türklüğe Adanan Bir Ömür Yücel HACALOĞLU” kitapları armağan edildi. Mevcut panelde yapılan çok önemli akademik sunumların da kitaplaştırılarak yayınlanacağı bildirildi...

 

 

Paylaş

O Sadece Mustafa Kemal Değil, O TÜRK’ÜN ATASI ATATÜRK’TÜR

Türk milletinin ve mazlum milletlerin kötü talihini değiştiren üstün kişiliği ile çağa damgasını vuran büyük önder ATATÜRK’Ü aramızdan ayrılışının 83.Yıl dönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz.

Tarihte bin yılda bir gelebilecek üstün nitelikli devlet ve fikir adamı ne mutlu ki Türklüğün en zor günlerinde bizim milletimize nasip oldu. O’nun üstün devlet ve fikir adamlığı sayesinde vahşi Batının “hasta adam” olarak nitelendirdiği Osmanlı Devleti’nin külleri arasından bugünün güçlü modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu cumhuriyetin evlatları olarak da biz bağımsız lâik ve demokratik Türk devletini kanımızın son damlasına kadar koruyup yaşatacağımıza and içmişiz…

Vatanı, milleti, namusu, şan ve şerefi için hayatını feda etmekten çekinmeyen, yolundan ve sözünden dönmeyen, vatan yaptığı her yerde, ilim ve kültür meşalesini tutuşturan insan Türk’tür. İşte o Atatürk’tü.

Gazi Mustafa Kemal “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek özünü bu sözle ifade etmiştir. 

Büyük adamlar ancak büyük milletin bağrından çıkar. Bir düşünürümüz ‘’Türk Milletinin portresini sadakatle çiziniz o zaman Atatürk’ün portresini çizmiş olursunuz’’ der.

O çok özel bir şahsiyetti. Çünkü O şahsi ihtiraslarını millet yolunda hizmet gayesine veren bir Türk’tür.

O Kişi oğlu kişi değil, bir ülkü bir düşünce sistemi medeni hayatın gücü kaynağıdır.

O insanlık idealine aşık, faziletin timsali, karanlığa düşmüşlerin ümit ışığı ve meşalesidir. Çekin ellerinizi Atatürk’ümüzün üzerinden onu sağa sola götürmeyin. Onun adını ucuz politikalarınızla kirletmeyin. Çünkü O milli dehânın tam Kemâlidir. Türk’ün hem celâli hem cemalîdir.

 Asırlar boyunca hür yaşamış bu milletin gözü pek alnı açık vicdanı temiz Türk! Atatürk.

Vurunca kılıç kesmeyen, bir acı sözle devrilen zalimlerin başına balyoz, acizlerin derdine derman kaya gibi sert, ipek kadar yumuşak, insanlık tarihinin onuru Türk! Atatürk.

Omuzuna attığın gurbet heybesiyle dağlara, ovalara, vadilere medeniyet tohumlarını eken, geçtiğin her yerde uyuyan insanları uyandıran, aydınlığa kavuşturan Türk! Atatürk

“Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyetine kast eden düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olur” demiştin.

Cumhuriyeti emanet ettiğin Türk Gençliği galibiyetin mümessili olarak Vatanı böldürüp bayrağını asla indirmeyecektir…

İktidarda olup gaflet ve delalet içinde onları uyandıracak, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini daima koruyacak milletine ve devletine sahip çıkmak en büyük ülküsü ve ideali olacaktır. Her şeye rağmen bil ve inan ki Türk milletinin düzenini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmek isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir.

“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onun top sindiremez.

Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır.

Sen sahip olursan bu batan batmayacaktır.”

Aziz Atatürk kurduğun son Türk Devletini ecdadımızın son yadigarını aziz vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere arkanda bıraktığın Türk Gençliği asla müsaade etmeyecektir. Ellerine tutuşturduğun ilim, irfan meş’alesini söndürmeden ebediyete kadar taşıyacağına inanıyorum. Naçiz vücudun toprak oldu ama Türk devleti milletiyle sonuna kadar yaşayacaktır. Mehmetçik nöbetini tutuyor, vatanını kahramanca savunuyor. Rahat uyu Atam.

O Türklüğün eşsiz lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnetle anıyorum. Ruhları şâd olsun.

Türkan HACALOĞLU

Ankara Türk Ocağı Başkanı

İSTİKLÂL MARŞI KABULU

Yayınlar

Sosyal medya