• Atsız ve Türklük Konferansı

    Atsız ve Türklük Konferansı

  • Turan Yazgan Anıldı

    Turan Yazgan Anıldı

  • Dündar Taşer Paneli

    Dündar Taşer Paneli

  • Hüsnü Poyraz ile Söyleşi

    Hüsnü Poyraz ile Söyleşi

  • Yağmur TUNALI ile Söyleşi ve İmza Günü

    Yağmur TUNALI ile Söyleşi ve İmza Günü


“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”

 
Ana sayfa

Haberler

İnternet Konferanslarımız Başlıyor

Değerli Türk Ocaklılar
Türkiye ve dünya olarak içinden geçtiğimiz bu süreçte internet üzerinden yayınlayacağımız konferanslarımızla sizlerle beraber olmaya devam edeceğiz. Gelişmeler ve programlar için takipte kalınız. #evdekalTürkiye
www.ankaraturkocagi.org.tr/
www.facebook.com/TurkOcaklariAnkaraSubesi/
www.instagram.com/turkocagiankara/

Dr. Ergenekon Savrun Doğu Akdeniz Konferansı

Türk Ocakları Ankara Şubesinin 8.02.2020 Cumartesi günü konferansının konuğu Ufuk Üniversitesi Dr. Ergenekon Savrun oldu. Suriye ve Doğu Akdeniz’deki Son Gelmeler ve Tarihte Türk-Rus İlişkileri başlıklı konferansında özetle şunlara değinildi:

Bilindiği gibi Yunanistan milli politikasını Megali İdea üzerine inşa etmiştir. On bir maddelik hedeflerinin onu Türkiye üzerinedir. Ne yazık ki bu hedeflerden birçoğunu Batı’nın ve Çarlık Rusya’sının yardımıyla gerçekleştirmiştir. Öte yandan Kıbrıs Rumlarının da on yıllardır en büyük hedefi Enosis yani Yunanistan’la birleşmekti. Bununla birlikte son yıllarda İsrail’in Doğu Akdeniz’de yeni enerji keşiflerinin de etkisiyle düşmanınım düşmanı benim dostumdur mantığı ile olaya yaklaşmaktadırlar. Türk Ordusu ve Kıbrıs Türk Mücahidi karşısında yaşadığı 1974 Kıbrıs mağlubiyeti başta olmak üzere, Ege Adaları, kara suları, kıta sahanlığı ve bunun gibi daha birçok alandaki sorunlarda dünyanın güçlü devletlerini de yanına çekerek Türkiye’yi ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda köşeye sıkıştırmak istemektedir. Bu durum tam da Yunanistan’ın yüzyıllardır Türkiye’ye uyguladığı Megali İdea politikasına uygundur.

Türkiye’nin son yıllarda PKK, PYD, YPG, DAEŞ ve FETÖ gibi terör örgütleriyle uğraşmasını fırsat bilerek bir takım tahrik edici hamlelerde bulunup her fırsatta Yunan yetkililerin Türkiye aleyhinde demeçler vermesi bunun en açık örneğidir. Ayrıca son on beş senede Ege’deki on sekiz ada ve bir kayalığı işgal etmesi Türkiye açısından katlanılır bir durum değildir. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz keşiflerinde ise Türkiye ve İsrail arasında son yıllardaki gerilimden de faydalanarak bu durumdan kendilerine pay çıkarmak istemektedirler. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığının da bu proje ile büyük oranda önüne geçileceği planlanmaktadır. Özellikle de Putin dönemiyle eski caydırıcı günlerine ve yeniden emperyalist gücüne kavuşan Rusya’yı önlemek isteyen Batılı ülkeler bu projenin en tabii takipçisi ve destekçisi olacaklardır. 1990’lardaki gücünü yavaş yavaş yitiren Amerika Birleşik Devletleri bir yandan Pasifik’te Çin ile boğuşurken, diğer yanda Rusya ile yeniden Soğuk Savaş yıllarına dönüyor gibi gözükmektedir. Her ne kadar ABD bunu istemese de Rusya ve Çin’in eski Soğuk Savaş günlerine dönmek istedikleri aşikârdır. Dünyamız yeniden iki kutuplu ve hatta daha fazlası bir sisteme doğru gitmektedir. Türkiye ise elbette bu durumdan nasıl avantajlı ve daha güçlü bir konuma geleceğini planlıyordur. Ancak şu bir gerçek ki sürekli vurgulamaya çalıştığımız gibi Yunanistan’da ya da Kıbrıs Rum Kesimi’nde hangi hükümet iktidara gelirse gelsin tek bir milli politikaları vardır. O da Megali İdea’dır ve bunun da en büyük rakibi ve düşmanı Türkiye ve Türklerdir.

Günümüzde Suriye’de ve daha öncesinde 1980’lerde Türk Milletinin ve Devletinin başına ölen terör belasının da en büyük yardımcıları yine Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’dir. Türkiye ile sıcak bir çatışmayı göze alamayan bu iki vekil ve kukla devlet, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin aleyhine ne varsa onu desteklemekten asla vazgeçmeyeceklerdir.

Rusya ise Çar ‘Deli’ Petro’dan bu yana uygulamak istediği ‘Sıcak Denizlere İnme’ politikasını gerçekleştirmiş durumdadır. Bugün Suriye’nin en büyük destekçisi Rusya Federasyonu’dur. Ne yazık ki Türkiye tam bir ateş çemberinin içindedir. 1984’de başlayan PKK terörüne en büyük coğrafi destek komşularımız Irak ve Suriye’den gelmiştir. 1990’ların başında Türk toprağı olan ve Azerbaycan’dan Rus destekli Ermeni birlikler tarafından işgal edilen Karabağ’ın ve Ermenistan’ın düşmanca tutumu da ortadadır. Yunanistan ise Ege’de milli devlet doktrinini olan Türk düşmanlığını her daim uygulamaktadır. Kıbrıs Rum Kesimi ise Yunanistan’ın ufak gölgesi konumundadır. Karadeniz’de ise binlerce yıllık kadim Türk Yurdu olan Kırım, tıpkı diğer kadim Türk Yurdu olan, Karabağ, Erivan, Tebriz, Kerkük, Musul, Halep, Batı Trakya ve Ege Adaları gibi işgal altındadır. Kırım’ın Ruslar tarafından ilhakı sonrası Türkiye dört bir taraftan kuşatılmak istenmektedir.

Elbette umutsuzluğa düşecek değiliz. Binlerce yıllık kadim devlet ve millet geleneğimiz ile her türlü zorlukların ve düşman çemberini aşacak akılda, kabiliyette ve güçteyiz. Yeter ki Türklük şuuru aklımızdan ve ruhumuzdan silinmesin. Zaman birlik olma, kenetlenme ve akılla hareket etme zamanıdır.”

Konuşma tamamlandıktan sonra izleyicilerin sorular cevaplandı. Program sonunda sayın Ergenekon Savrun’a günün anısına teşekkür belgesi verildi.

 

 

Konferans: Suriye ve Doğu Akdeniz...

8 Şubat 2020 / Cumartesi Konferansları

Konu: "Suriye ve Doğu Akdeniz'deki Son Gelişmeler ve Tarihte Türk-Rus İlişkileri"

Konuşmacı: Dr. Ergenekon SAVRUN

Daha Fazla İçerik...

O Sadece Mustafa Kemal Değil, O TÜRK’ÜN ATASI ATATÜRK’TÜR

Türk milletinin ve mazlum milletlerin kötü talihini değiştiren üstün kişiliği ile çağa damgasını vuran büyük önder ATATÜRK’Ü aramızdan ayrılışının 83.Yıl dönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz.

Tarihte bin yılda bir gelebilecek üstün nitelikli devlet ve fikir adamı ne mutlu ki Türklüğün en zor günlerinde bizim milletimize nasip oldu. O’nun üstün devlet ve fikir adamlığı sayesinde vahşi Batının “hasta adam” olarak nitelendirdiği Osmanlı Devleti’nin külleri arasından bugünün güçlü modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu cumhuriyetin evlatları olarak da biz bağımsız lâik ve demokratik Türk devletini kanımızın son damlasına kadar koruyup yaşatacağımıza and içmişiz…

Vatanı, milleti, namusu, şan ve şerefi için hayatını feda etmekten çekinmeyen, yolundan ve sözünden dönmeyen, vatan yaptığı her yerde, ilim ve kültür meşalesini tutuşturan insan Türk’tür. İşte o Atatürk’tü.

Gazi Mustafa Kemal “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek özünü bu sözle ifade etmiştir. 

Büyük adamlar ancak büyük milletin bağrından çıkar. Bir düşünürümüz ‘’Türk Milletinin portresini sadakatle çiziniz o zaman Atatürk’ün portresini çizmiş olursunuz’’ der.

O çok özel bir şahsiyetti. Çünkü O şahsi ihtiraslarını millet yolunda hizmet gayesine veren bir Türk’tür.

O Kişi oğlu kişi değil, bir ülkü bir düşünce sistemi medeni hayatın gücü kaynağıdır.

O insanlık idealine aşık, faziletin timsali, karanlığa düşmüşlerin ümit ışığı ve meşalesidir. Çekin ellerinizi Atatürk’ümüzün üzerinden onu sağa sola götürmeyin. Onun adını ucuz politikalarınızla kirletmeyin. Çünkü O milli dehânın tam Kemâlidir. Türk’ün hem celâli hem cemalîdir.

 Asırlar boyunca hür yaşamış bu milletin gözü pek alnı açık vicdanı temiz Türk! Atatürk.

Vurunca kılıç kesmeyen, bir acı sözle devrilen zalimlerin başına balyoz, acizlerin derdine derman kaya gibi sert, ipek kadar yumuşak, insanlık tarihinin onuru Türk! Atatürk.

Omuzuna attığın gurbet heybesiyle dağlara, ovalara, vadilere medeniyet tohumlarını eken, geçtiğin her yerde uyuyan insanları uyandıran, aydınlığa kavuşturan Türk! Atatürk

“Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyetine kast eden düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olur” demiştin.

Cumhuriyeti emanet ettiğin Türk Gençliği galibiyetin mümessili olarak Vatanı böldürüp bayrağını asla indirmeyecektir…

İktidarda olup gaflet ve delalet içinde onları uyandıracak, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini daima koruyacak milletine ve devletine sahip çıkmak en büyük ülküsü ve ideali olacaktır. Her şeye rağmen bil ve inan ki Türk milletinin düzenini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmek isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir.

“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onun top sindiremez.

Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır.

Sen sahip olursan bu batan batmayacaktır.”

Aziz Atatürk kurduğun son Türk Devletini ecdadımızın son yadigarını aziz vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere arkanda bıraktığın Türk Gençliği asla müsaade etmeyecektir. Ellerine tutuşturduğun ilim, irfan meş’alesini söndürmeden ebediyete kadar taşıyacağına inanıyorum. Naçiz vücudun toprak oldu ama Türk devleti milletiyle sonuna kadar yaşayacaktır. Mehmetçik nöbetini tutuyor, vatanını kahramanca savunuyor. Rahat uyu Atam.

O Türklüğün eşsiz lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnetle anıyorum. Ruhları şâd olsun.

Türkan HACALOĞLU

Ankara Türk Ocağı Başkanı

İSTİKLÂL MARŞI KABULU

Yayınlar

Sosyal medya